18 Şubat 2011 Cuma

Otizm Nedir?

OTİZM NEDİR?

“Otizm Üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır.” Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB’nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Otizm beynin birçok kısmını etkiler ama bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamıştır. Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşamının ilk iki yılında belirtileri fark eder. Erken davranışsal ya da kavrayışsal müdahaleler çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletişimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilir. Otizmin çaresi yoktur.Otistik çocukların çok azı erişkin olduktan sonra bağımsız yaşamakta, bunlardan bir kısmı bunda başarılı olabilmektedir.Bazılarının otizme bir çare aradığı, diğerlerinin de otizmin bir bozukluktan çok bir durum olduğuna inandığı bir otistik kültür ortaya çıkmıştır.

Özellikleri
Otizm tek bir belirtiden çok,bir dizi belirti ile fark edilir. Ana özellikleri sosyal etkileşim bozuklukları, iletişim bozuklukları, sınırlı ilgi ve yineleyici davranıştır. Atipik yemek yeme gibi diğer özelliklere sıklıkla rastlanır ama tanı koymak için gerekli değildir.Otizmin belirtileri genel popülasyon içinde tek tek görülür ama patolojik şiddette belirtiler ile kişilik özelliklerini birbirinden kesin hatlarla ayıracak kadar yüksek oranda bağdaştırılamaz.

İletişim
Otizmi olanların üçte biri ile yarısı arasında bir kısmı gündelik iletişim gereksinimlerini karşılayacak kadar doğal konuşma becerisi geliştiremez. İletişimdeki farklılıklar bir yaşından itibaren gözlemlenebilir. Bu farklılıklar, konuşmaya başlamadan önce anlamsız sesler çıkarmaya başlama döneminin gecikmesi, sıradışı el hareketleri, azalan heveslilik ve bakıcının sesine, senkronize olmayan tepkiler olarak sayılabilir. İki ve üç yaşından sonra otistik çocukların daha seyrek ve daha az farklı anlamsız sesler çıkardığı, sözcükler ve sözcük grupları söylediği, el hareketlerinin sözlerle daha az bağlantılı olduğu gözlemlenir. Otistik çocuklar daha az istekte bulunur ya da deneyimlerini paylaşır, çoğunlukla başkalarının sözlerini tekrar ederler (ekolali)ya da kişi zamirlerini karıştırırlar.İşlevsel bir konuşma için birleşik dikkat gerekli gibidir. Birleşik dikkat eksiklikleri OSB’li çocukların farkedilmesini sağlayabilir:örneğin, işaret edilen nesne yerine işaret eden ele bakabilirler,ve sürekli olarak yaşlarına uygun olarak deneyimleri hakkında "yorum yapmayı" ya da "paylaşmayı" başaramazlar.Otistik çocuklar hayalgücüne dayalı oyunlarda ve sembolleri dile çevirmede zorlanabilir.

Birkaç çalışmada yüksek işlevli otistik 8-15 yaşındaki çocuklar kelime bilgisi ve heceleme gibi temel dil görevlerinde kişisel olarak eşleştirildikleri kontrol denekleri ile aynı performansı göstermiş, erişkinler ise daha iyi sonuç almıştır. Her iki otistik grubu da, mecazi anlatım, anlama ve sonuç çıkarma gibi karmaşık dil görevlerinde kontrol gruplarına göre daha kötü sonuçlar almıştır. Genellikle insanlar başlangıçta temel dil yetilerine göre ölçüldüğü için bu araştırmalar otistik bireylerle konuşan kişilerin çoğunlukla karşılarındakinin anlayabileceğinden fazla şey anlayacağını düşünebileceklerini göstermektedir.


sosyal etkileşim bozuklukları,
Otistik çocuk sizinle muhatap olmaz, sorularınıza cevap vermez. Hatta ona soru sorduğunuzda ya da bir şey söylediğinizde duymuyor gibidir. Başını çevirip size bakmaz. Konuşma gayreti göstermez.

“Sosyalleşme konusunda bana yardım edin. Dışarıdan bakıldığında parktaki çocuklarla oynamak istemediğimi düşünebilirsiniz. Oysa bazen bunu nasıl yapacağımı –yani onlarla nasıl konuşmaya başlayıp oyunlarına katılabileceğimi- bilmiyor olabilirim. Diğer çocukları beni oyunlarına davet etme konusunda cesaretlendirmek işe yarayabilir.”

iletişim bozuklukları,

1 yaş civarında kelimeler kullanmaya başlasalar da sonradan bunları kullanmaktan vazgeçebilirler. Kurdukları iletişim kendi ilgileri yönündedir.

“Yapmam” (Yapmamayı seçiyorum) ve “ Yapamam” (Yapmayı beceremiyorum) arasındaki farkı dikkate almayı unutmayın. Komutlarınızı dinlemediğimi sanmayın. Sizi anlamıyor olabilirim. Bana diğer odadan seslendiğinizde duyduğum sadece “^/^’(/(%&’(+&’((‘” olabilir. Bunun yerine yanıma gelin ve basit kelimeler seçerek benimle direkt konuşun. “Lütfen kitabını masana bırak. Şimdi öğle yemeği yeme zamanı.” gibi. Bu şekilde benden ne istediğinizi ve sonrasında ne olacağını bana net bir şekilde söylemiş olursunuz. Böylece uyum göstermek benim için daha kolaylaşır.

“Somut düşünürüm. Dili sadece sözcüklerin anlamına göre yorumlarım. “Koşturmayı bırak” yerine “Arkandan atlı mı kovalıyor” derseniz aklım karışır. “Çantada keklik” demek yerine “Bunu yapmak senin için çok kolay” demelisiniz. Deyimler, kinayeler, imalar benim için anlamsız ve akıl karıştırıcıdır.”

Sınırlı sözcük dağarcığıma karşı anlayışlı olun. Duygularımı tarif etmek için doğru kelimeleri bilmiyorsam ihtiyaç duyduğum şeyi size anlatmak benim için oldukça zorlaşabilir. Acıkmış, incinmiş, korkmuş, aklı karışmış olabilirim ve bu duygularımı size aktaracak kelimeleri bilmiyor olabilirim. Vücut dilime ve rahatsızlık duyduğumda gösterdiğim tepkilere dikkat edin.”

“Dil benim için çok zor olduğundan görsel odaklıyımdır. Bana söylemek yerine yapmam gereken bir şeyi bana gösterin. Ve bunu defalarca tekrarlamaya da hazırlıklı olun. Aynı şeyi sürekli tekrarlamak öğrenmemi sağlar.”

doğal konuşma becerisi geliştirememe,
Anneyi çekerek istediği yere götürürler, annenin elini tutup uzatır ama kendi istediği şeyi ne söyler ne de işaret ederler. . Jest, mimik gibi dili tamamlayan şeyleri kullanmazlar. . Jest, mimik gibi dili tamamlayan şeyleri kullanmazlar. . Konuşmayı başlatma ve sürdürmede sorun vardır. Sizi merak edip tanımak için soru sormazlar.
Ancak ilgi alanına giren bir konuda bilgi edinmek için soru sorar. Sürdürmede de sorun şöyledir: ‘Nasılsın’ dersiniz, ‘iyiyim’ der ama ‘siz nasılsınız’ demez.

“Yaşımın çok ilerisinde bir düzeyde adeta küçük bir profesör gibi konuşuyor olabilirim. Bu türde konuşmalar dildeki eksiğimi telafi edebilmek için çevremde yaşananlarda, izlediklerimden, okuduklarımdan ezberlediğim replikler olabilir. Buna “ekolali” denir. Kullandığım kelimeleri ya da içeriklerini anlamıyor olsam da size yanıt vermek zorunda olduğumda buna başvurabilirim.”
başkalarının sözlerini tekrar etme,
Otistik çocuklar daha az istekte bulunur ya da deneyimlerini paylaşır, çoğunlukla başkalarının sözlerini tekrar ederler (ekolali). Tekrarlayıcı ve kalıplaşmış bir dil kullanırlar. Öğretilen sözleri basmakalıp tekrarlar. Bazen de aynı kelimeyi papağan gibi tekrarlayıp durur.

kişi zamirlerini karıştırma,
Zamirleri ters kullanırlar. Ben yerine sen derler. Kendilerinden 3.şahıs olarak söz ederler.

YANİ:

Otizm yaşayan çocukların iletişim kurmasının “sebepleri” ve “yolları” bunlardır. TOHUM Otizm Vakfı, şu an bu konuya eğilmiş ve iletişimde ortak bir dil, en uygun olan biçimi elde etmek için “PCDI” (yani Princeton Child Development Institute (Princeton Çocuk Gelişim Enstitüsü)) ile ortak bir çalışma yürmektedir. Bu çalışma dahilinde otistik bireyler, günlük etkinliklerini kendi başlarına yapmalarına yardımcı olacak fotoğraflı ya da yazılı ipuçlarından oluşur. Otizmli bireyler etkinlik çizelgelerlerini kullanarak etkinliklerinde değişiklik yapmayı, seçim yapmayı, etkinliklerini sıraya koymayı ve başkalarıyla iletişime girmeyi de öğrenir.

Aradaki iletişimi sağlamak da bazı yollardan geçmemizle mümkündür. Bunları maddeleyecek olursak:

1. 1 Denileni doğrudan demek, yan ya da mecaz anlam kullanmamak, isim,sıfat ya da zamirleri olduğu halleriyle kullanmak ve basit cümleler kurmak.

2. 2 Birinci maddedeki şeyleri onlara öğretmek ve kullanmalarını sağlamak.

3. 3 Dış dünyayı mümkün olduğunca “doğru” ve “gerçek” görsellerle hafızalarına almalarını sağlamak ve dünyayı anlaşılır hale getirmek.

4. 4 Dinlemek, anlam vermek bunun yanında onların anlam vermesini sağlamak

5. 5 Basitleştirmek

6. 6 Minimum hareket yerine pek çok hal ve konuşma bozukluğunun optimum hale gelmesini sağlayarak ortak bir dil yaratmak. Gerekirse konuşma egzersizleri ve pedagoglar yardımıyla bunu başarmak.

ALINTILAR :

Konuşmalar:
Ellen Notbohm (2004). Children’s Voice Article

Bilgiler:

http://www.otizmturkiye.com/
http://www.hastane.com.tr/otizm-Nedir.html
Tohum Otizm Vakfı-ALİ KAYMAK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder